Sağır denilince aklınıza ne geliyor?

Tamamen duymayan ve konuşamayan bir birey ise yanıldınız !

İnsanlarda, İşitme baremi -10 dB ile + 15 dB arasında normal kabul edilmektedir.  İşitme kaybı ise 16dB – 90+db aralığında görülmektedir. Yani çok çeşitli seviyelerde işitme kayıpları yaşanabilmekte ve bunun sonucunda da farklı seviyelerde duyan, iletişim becerileri ve iletişim araçları farklılaşan bireyler görülmektedir. Sonuç olarak kaybın derecesine göre duyma, konuşma, anlama, kullanılan cihazın ve iletişimin türü değişmektedir. Cihaz ya da Koklear İmplant yardımı ile duyan- konuşan sağır bireyden - işitme kaybı arttıkça sadece dudak okuma ve / veya işaret dili ile iletişim kuran sağır bireye kadar çok geniş bir yelpazedir.

Sağır bireylerde tıpkı diğer tüm bireyler gibi yaşamın içinde varolma savaşı vermektedirler. Aile, eğitim, iş yaşamı ve sosyal ilişkiler alanlarında sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken yine diğer tüm bireyler gibi bio-psiko-sosyal açıdan desteklenmeye ihtiyaç duydukları zamanlar olabilmektedir. Buna Psikolojik yardım ve psikoterapi desteği de dahildir.

***Sağırlar için psikolojik destek vermek için psikoloji eğitimi almak yeterli değildir. Psikoloji eğitimi yanında Türk İşaret Dili eğitimi alarak “Sağır Psikoloğu” olduğunu düşünmek büyük bir yanılgıdır. Tıpkı psikolojinin diğer alanları gibi (örn: Cinsel Terapiler) Sağır Psikolojisi de apayrı bir dal ve üzerinde uzmanlaşılması gereken bir alandır. Sağır Psikolojisi; uyarlanmış sağır terapisi yanı sıra Klinik Psikoloji - Odyoloji – Dilbilim – Özel Eğitim – Sağır Kültürü ve Sosyolojisi ve de Sosyal Hizmetler gibi ilişkili alanlarda da donanımlı olmayı gerektirmektedir.