“Hücreden Ruha Ruhtan Hücreye Yeni Zihin Yeni Ego Yeni Yaşam”

Psikoterapi, hastanın ruhsal anlamda rahatsızlık veren belirtilerini gidermek, değiştirmek ve geriletmek, davranışın işlevsel olmayan yönlerini değiştirmek, kişiliğin gelişmesini sağlamak amacıyla, bu alanda eğitimli bir uzman tarafından yürütülen profesyonel bir tedavidir. Bireylerin yaşam öyküsü, geçmiş ve şu anki ilişkileri, bilinçli ve bilinçdışı yaşamı psikoterapinin alanına girmektedir. Psikoterapi süreci içerisinde kendini keşfetme, değişim ve gelişim oluşur. Bu, belli bir zaman ve çaba isteyen bir süreçtir.

Psikoterapi boyunca kişi, sorun yaratan düşüncelerinin ve davranışlarının nasıl farkında olacağını, bunları nasıl değiştireceğini ya da bunlarla nasıl baş edebileceğini, ilişkilerini ve yaşamdaki deneyimlerini nasıl inceleyeceğini, sorunlara nasıl çözümler üretebileceğini öğrenir. Psikoterapi kişiye yaşamdan nasıl mutlu olacağını ve hayatını nasıl kontrol altına alabileceğini öğretebilir. Ayrıca, çaresizlik ve öfkeden doğan çeşitli psikolojik rahatsızlıkların belirtilerinin giderilmesinde de yardımcı olabilir.

Psikoterapide davranış örüntülerinin uzman tarafından entelektüel bir biçimde aktarılması ve açıklanması, o kişide olumlu bir değişikliğe neden olamamaktadır. Kişinin psikoterapiden faydalanabilmesi için uzman tarafından aktarılan bu bilgilerin hasta tarafından da anlaşılması ve onun bu öğrendiklerinden yararlanabileceği tarzda olması gerekir. Hekim, açıklayıcı, yardım edici, gerçekçi, güven verici, yol gösterici olmalıdır. Hastaya destekleyici psikolojik yardımda güven verme, bilgilendirme, açıklama temel bir aşamadan sonra sorunlar ile başa çıkmada yok gösterme, yönlendirme sağlanmalıdır. Güvenli ve destekleyici bir ilişki hastanın kendine güvenini korumasında önemli rol oynar. Psikoterapi ilişkisinde uygun iletişim en önemli basamaktır. Güvenli bir ilişki, hastanın duygularını ve endişelerini paylaşmasını kolaylaştırır. Önyargısız, kabullenici, empatik tutum, kişinin sıkıntılarını ifade etmesini ve uyumunu kolaylaştırır. Bir psikoterapi sürecinin ne kadar süreceği de değişik yaklaşımlara göre farklılıklar göstermektedir. Bazı psikoterapi türleri birkaç hafta içinde iki üç görüşme olabilecek kadar kısa süreli ya da birkaç yıl boyunca sürebilecek kadar uzun vadeli olabilir.

Psikoterapinin çeşitli türleri ve uygulanış şekilleri vardır
Psiko-analitik Psikoterapi Türleri
Bu tip psikoterapilerin temeli Freud’un geliştirdiği psikanaliz kuramına ve bunun değiştirilmiş, uyarlanmış biçimlerine dayanmaktadır. Psikanalizin temel kavramlarına dayanan bir tedavi tekniğidir. Birçok ruhsal bozukluğun tedavisinde başarıyla uygulanan bu yöntem, özellikle nevrotik kişilerin daha verimli, uyumlu ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlayabilmektedir. Temel kuralları klasik psikanalizin kurallarına benzer. Psiko-analitik tedavilerin etkinliği bu olgunun doğru bir şekilde ele alınış ve çözümleniş tarzına bağlı olarak değişiklik gösterir.

Davranış Tedavileri
Davranış tedavileri, gerek hastalığın ortaya çıkmasında gerekse seyrinde etkili olan olumsuz ve yanlış öğrenmeleri ve uyuma dönük olmayan koşullanmaları düzeltmeyi amaçlar. Olumlu ve olumsuz pekiştiricileri denetlemeyi hedefler. Klasik ve operan yöntemleri içerir. Sistematik duyarsızlaştırma, aşamalı gevşeme, klasik koşullandırma ve “assertivite-kendini doğru ifade etme” eğitim teknikleri şeklinde birçok yöntemi içerir. Davranış değiştirilmesini amaçlayan bu yöntemler astım, yeme bozuklukları, nörodermit, uyku bozuklukları, üriner sistem hastalıkları, menstruasyon bozuklukları, gerilim baş ağrıları gibi birçok “psikiyatrik bozukluğun ve fiziksel hastalığa eşlik eden psikolojik bozuklukların tedavisinde uygulanabilmektedir.

Davranış tedavileri son yıllarda kemoterapinin davranışsal ve psikofizyolojik yan etkilerinin denetlenmesinde uygulanmaktadır. Gevşeme yöntemleri, anksiyete ile baş edebilmede yardımcı önemli bir yöntemdir. Fiziksel hastalıklara eşlik eden genel ve yaygınlaşmış anksiyete bozukluklarında kullanıldığı gibi psikiyatrik tıp alanında, migren, baş ağrıları, hipertansiyon, hiperventilasyon, irritabl bağırsak hastalığı, dispneik durumlar, vaginismus, organik-psikojen ağrı sendromları gibi geniş bir yelpazede başarıyla uygulanmaktadır.

Kognitif terapi
Kognitif yaklaşımlı psikoterapi uyuma yönelik olmayan düşünce süreçlerini ve olumsuz düşünce sistematiğini hedefler. Fiziksel hastalığa eşlik eden depresyonda ve bazı psikofizyolojik sendromlarda yaygın kullanım alanı vardır. Ayrıca akut stres durumunda, ölüm riski taşıyan hastalarda, diyabet, MS gibi uzun süreli fiziksel hastalıklarda ve organ kayıplarında (mastektomi) başarı ile uygulanabilmektedir. Kognitif psikoterapinin bu alandaki uyarlanmasında da hastalık dinamikleri ve hastalığa ilişkin tutum ve algıların irdelenmesi, düzeltilmesi ve yeniden yapılandırılması amaçlanmaktadır. Duygu, düşünce ve tutumların serbestçe ifade edilmesinden sonra temel sorun alanları belirlenir. Bu alanlara ilişkin uyum güçlükleri irdelenir.

Fiziksel hastalığın olduğu durumlarda, kişinin hastalığının seyrinde ve yaşamında kendi rolü ve etkisi olduğunun gösterilmesi ve bu denetleyebilme duygusunun geliştirilmesi için etkin katılım cesaretlendirilir. Hastalığına, yan etkilere, geleceğine, hastalığın seyrine ilişkin yaygınlaşmış olumsuz otomatik düşünceler birlikte incelenir. Hastalık ile “son” arasında birçok basamaklar olduğu gösterilir. Hastanın olumsuz otomatik düşüncesini kendisinin görmesi sağlanır. Gerçekçi, kaygılı, üzüntülü duygu ve tepkiler, çarpıtılmış olumsuz düşüncelerden ayırt edilir. Gerçekçi ve olumlu seçenekler, yaklaşımlar ve algılar geliştirilir. Felaketçi algılar karşısında alternatif olumlu algılar geliştirilir.
Kognitif yönelimli psikoterapi uygulanan hastalarda, kaygı ve depresyon sıklığının azaldığı, tedavi süresinin kısaldığı, tıbbi komplikasyonların daha az olduğu ve tedavi sonrası psikososyal uyumun daha başarılı olduğuna dönük birçok araştırma sonuçları vardır.

Fiziksel hastalık durumunda, terapist, bu alanda kendisi hastanın tıbbi tedavisini sürdüren uzman ile yakın bilgi alışverişi ve işbirliği içinde olmalıdır. Bu tedavi sürecinin yapı taşları ve ilgili yöntemlerini şöyle özetleyebiliriz:
- Biyopsikososyal formülasyon
— Belirtilerin tedavisi ve azaltılması
— Duyguların serbestçe ifade edilmesi
— Sorun alanlarının belirlenmesi
— Algısal çerçevenin irdelenmesi
— Algısal çerçevedeki yanlış, olumsuz, otomatik düşünme, tutum, görüş ve yorumların irdelenmesi
— Bilgilendirme
— Uyum bozukluğuna, duygusal tepkiye yol açan bilişsel stilin düzeltilmesi
— Yaşamın doğal ve günlük sürdürülmesi
— Otomatik düşüncelerin, kognitif baş etme yöntemlerinin irdelenmesi ve algısal stilin yeniden yapılandırılması
— Uygun olan davranış tekniklerinin (gevşeme yöntemleri, günlük ödevler) yürütülmesi
— Aile içi iletişimin sağlanması
—Yeni yaşam, ilgi ve yatırım alanlarının cesaretlendirilmesi
— Yaşam kalitesinin artırılması

Tedavi Durumunun Biçimi ve Yapısına Göre Psikoterapi Çeşitleri:
Bireysel Psikoterapi
Bireysel psikoterapi çok çeşitli terapi uygulamalarının bireyin tıkanıklık yaşadığı konu/konular temel alınarak terapistin belirleyeceği yöntemlerin uygulanması ile gerçekleştirilen bir terapi biçimidir. Uygulanan temel yöntemler arasında davranışçı, bilişsel, dinamik, varoluşsal yaklaşımlar sayılabilir.
Bireysel psikoterapiler yardım arayan bir kişi ile bir uzman (terapist) arasında temel olarak sözel iletişimin kullanıldığı bir tedavi ilişkisidir.
•Bu ilişkide iki kişi birlikte çalışarak yardım arayanın sorunlarını tanımlamaya ve bunları aşabilecek davranış değişikliklerini oluşturmaya çalışır.
•Bireysel psikoterapide sözel olmayan çeşitli etmenlerin de tedavide rolü vardır ancak temel olarak psikoterapi sözel bir tedavi uygulamasıdır.
•İki kişi arasında geçen ve taraflardan birinin sıkıntılarını aşmasını amaçlayan her sözel ilişki bireysel psikoterapi değildir.
•Bireysel psikoterapide yardım arayan kişi ile terapistin rolleri, sınırları ve etkinliklerinin çerçevesi belirlidir.

Aile ve Çift Psikoterapisi
Aile terapisinde, aile içinde bir psikiyatri hastasının bulunması durumunun aile bireylerinin kendi aralarında ve hasta ile iletişimlerinde bazı zorluklara yol açacağı düşüncesine dayalı olarak, aile bireylerinden bazılarının destekleyici, açıklayıcı, yönlendirici, yorumlayıcı yöntemlerle tedavi edilmesidir.
Aile Terapisinde, aile üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar ve çatışmalar bir uzman gözetiminde çözümlenir. Aile terapisi problemlere, aile üyelerinin bireysel problemleri olarak değil, sistemin problemi olarak bakar. Tedavinin odak noktası aile sistemidir. Aile terapisinde amaç aile içindeki bireyin değişimi değil, daha çok ailenin yapısını ve aile içindeki bireylerin birbirleriyle iletişim biçimlerini değiştirmektir.
Bireysel psikoterapi yöntemleri evli bir kişinin sorunlarının çözümlenmesinde yetersiz kaldığında evlilik terapisi gerekebilir. Evlilik terapisi, eşler arasındaki anlaşmazlıkların, çatışmaların bir uzman gözetiminde çözümlendiği bir süreçtir. Terapinin amacı iletişimi sağlıklı hale getirmektir. Çiftlerin uzlaşmazlıklarını çözebilme yeteneği ve isteği ilişkinin sağlıklı şekilde devam etmesini etkiler. Eşlerin terapi ortamında hazır bulunması sağaltımın sağlanabilmesi için gerekli olan şartlardan birisidir

Grup Psikoterapisi
Benzer hastalığı ve sorunları olan hastaların birlikte olması kuşkusuz anlaşılma, paylaşım ve empati gelişimini sağlar. Çeşitli paylaşımlar ve anlaşılmanın yanında grup olgusu hem katarsis’e fırsat verir hem de olumlu savunma düzeneklerinin gelişimini kolaylaştırır. Yalnızlık duygusunu azaltır, aynı durumda farklı yaklaşımlar, yeni çözüm arayışı ve yöntemlerinin geliştirilebilmesini kolaylaştırır.

Bu gruplar genellikle haftada bir kez kapalı ya da açık olabilmektedir. Grup terapileri, genelde birden fazla, 7–14 hasta ile aynı oturumda görüşmeyle gerçekleşir. Bireysel terapilere göre avantajları, kişinin bozuk sayılan davranış örüntüsünü canlı biçimde grup içinde görmesi, topluma uyum güçlüklerini somut olarak kavraması, bunları düzeltme yollarını yine grup içinde araştırıp bulmasıdır. Grup psikoterapisinde grup organizasyonu ya hastalığa (majör depresyon, alkol bağımlılığı, meme kanseri, diyabet) ya da çeşitli hastalıkların aynı evrelerinde olmalarına göre yapılanması benimsenmiştir.

Medikal psikoterapi kapsamı içinde grup terapi uygulamaları destekleyici, kognitif ya da içgörü kazandırmaya yönelik olabilir. Benzer fiziksel hastalığı olan, ortak işlev kaybı tanımlayan hastalardan oluşan gruplarda yararlı sonuçlar bildirilmiştir. Hastaların baş etme stilleri değerlendirilir. Duygu ifadesi, iletişim ve toplumsal ilişkiler cesaretlendirilir.

Psikodrama
Psikodrama, kişiyi ya da toplumu rahatsız eden olayların, tiyatro benzeri bir ortam içinde açığa çıkarılması, konuşulup tartışılmasını amaçlayan bir terapi türüdür. Psikodrama başka bir tanımla bir tür dramatizasyon’dan ya da başka bir ifade ile spontan tiyatrodan yararlanılarak gerçekleştirilen bir ruhsal geliştirme tedavi yaklaşımıdır. Kişiler psikodrama sahnesine geçmiş de yaşadıkları bir takım olayları getirebilecekleri gibi geleceğe ilişkin hayallerini, rüyalarını, getirebilirler. Ne tür olursa olsun, geçirdiğimiz bir iç yaşantıyı psikodrama sahnesinde tekrar yaşama şansımız vardır. Söz konusu ‘’tekrar yaşama’’, geçmişteki bir olayın yeniden yaşanması şeklinde olabileceği gibi, geleceğe ilişkin bir hayalin provası şeklinde de olabilir

Oyun Terapisi
Oyun ve uğraş terapisi, genelde çocuklarda uygulanan grup yöntemlerinden birisidir. Tedavi amacıyla kullanılabileceği gibi, çocuğu gözlemlemek ya da çocuklar arası ilişkiyi kurup sürdürmek ve çocuğun yaratıcılığını arttırmak amacıyla da kullanılabilir. Oyun terapisi ile çocukların yaşamları ile ilgili duygu ve düşünceleri sözcüklerle değil, bu iş için tasarlanmış oyuncak, resim ve diğer aktivitelerle ifade edebilmesi sağlanır.

Kliniğimizde, bireysel (kognitif, dinamik, destekleyici ve krize müdahale terapileri) ve grup terapileri (psikoz grubu, nevroz grubu, ilişki grubu, tıbbı hastalığı olan hastaların grubu) alanında uluslararası eğitimli ve üst uzmanlaşmış bir ekip tarafından sürdürülür.
Merkezimizde primer psikiyatrik hastalıklara (depresyon, OKB, panik bozukluk, alkol madde bağımlılığı, cinsel işlev bozuklukları, yeme bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu vb. yönelik psikoterapi uygulamasının yanında, fiziksel tıbbi hastalığı olan (kalp hastalıkları, ağrı bozuklukları, nörolojik bozukluklar, fizik tedavi, hastaları vb. ) cerrahi girişim uygulanan ve kanser tedavisi gören hastalara yönelik medikal psikoterapi uygulanmaktadır. Amaç yeni bir bedene uygun yeni bir ego, yeni bir ruh ve yeni bir yaşam sağlamaktır.