Kitlesel Travma; Deprem
Humanite Psikiyatri Tıp Merkezi Bilgilendiriyor
Kitlesel Travma; Deprem
Travma kavramı bireyin ruhsal ve bedensel varlığını sarsan, önemli ve etkili yaralanma izleri bırakan olaylar için kullanılmaktadır. Bu olaylar çoğunlukla, kişiyi korku, çaresizlik, dehşet içinde bırakan yaşantılardır. Olağandışı bir tehlike ile karşı karşıya kalındığında, kişinin mevcut savunma düzenekleri yetersiz kalabilmektedir. Travma, kişinin dünyayı güvenilir, öngörülebilen, kontrol edilebilir bir yer olarak algılamasını zedeler.Travmatik yaşantının ortak özellikleri ; olağandışılık , insan kavrayışının dışında olması, yoğun korku, çaresizlik, kontrol kaybı, yok olma tehditi, bağlantının koparılması ve kaçışın olmaması hissidir.
Doğal afetler büyük kitlesel travmaların önemli bir kısmını oluştururur. Son günlerde yaşadığımız Elazığ Sivrice merkezli deprem hepimizi derinden üzmüştür. Kitlesel travmalar, bireysel travmalardan şu noktada farklılık gösterir; kişi bireysel çaresizlik dışında üyesi olduğu grubun da çaresizliğini yaşamaktadır. Kitlesel travmalar sonrası sosyal birlik yardımcı bir etmen olmak ile birlikte, felaketin boyutu, sosyal ve ekonomik zorluklar yaşantını yeniden yapılandırılmasını zorlaştırmaktadır.
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan doğal afetler ve kitlesel travmalar sonucunda akut dönemde yapılabilecek müdehalelere ilişkin kılavuzlar yayınlaşmıştır. Erken psikososyal müdehalenin uzun dönem oratya çıkabilecek ruhsal sorunların oranı azalttığı varsayılır. Psikolojik ilk yardım olayın gerçekleşmesinden hemen sonra başlamalıdır ve yapılandırılmış psikiyatrik görüşmelerden ziyade psikososyal hizmetlerin organize edimesi, ikincil örselenmelerin olabildiğince engellemesi ve olası krizlere müdehaleyi içermelidir.
Kitlesel travmalarda erken müdehalenin temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir;
Temel ihtiyaçlar; yemek ve barınak sağlamak, aile eve arkadaşların haberleşmelerini sağlayarak korku ve endişeyi azaltmak ve devam eden tehdit söz konusu ile temek güvenliği sağlamak.
Psikolojik ik yardım; travmaya maruz kalan bireylerin daha fazla zarar görmesini engellemek, fizyolojik uyarılmayı azaltmak, risk gruplarını saptamak, aileleri bir araya getimeki, etkin iletişim ve bilgilendirme sağlamak.
İhtiyaç değerlendirme; ihtyaçları belirlemek ve doğrı yönlendirmeler yapmak.
Kurtarma ve iyileştirme çalışmalarını izlemek; risk gruplarını saptayıp daha yakın alaka göstrermek, gözlemleyip ikincil stress etkenlerini minimalize etmek, hizmek sağlayanları gözlemlemek, basını ve söylentileri takip etmek.
Sosyal yardım ve bilgilendirme; insanların arasına karışmek, yerinde yardım sağlamak, iletişim araçlarını kullanarak etkin bilgilendirmeyi optimize etmek.
Teknik destek, konsültasyon ve eğitim; etkilenen topluluğun dayanıklılığını ve yeniden yapılanmasını en etkin biçimde sağlayabilmek için hizmet sunan diğer ekipleri bilgilendirmek ve eğitmek.
Dayanıklılığı ve iyileşmeyi teşvik etmek; sosyal etkileşmeyi arttırmak, başa çıkma mekanizmaları üzerine çalışmak, stress yanıtı ve ortaya çıkabilecek rusal yanıtlar konusunda eğitimler be bilgilendirme, yas tutmaya yardımcı olmak
Klinik değerlendirme; risk gruplarını tespit etmek ve gerekli yönlendirmeleri yapmak.
Tedavi; psikoterapi, ilaç tedavisi, gerekirse hastane yatışları ile erken müdehale ile klinik tabloları ele almak.
Yaşanılmış travmatik olaylar kişilerde değişik tepkilere yol açabilir, ancak tüm bu tepkiler olağandışı bir yaşantıya verilen olağan tepkilerdir. Bu tepkiler fiziksel, davranışsal, duygusal ve bişişsel olarak sınıflandırılabilir.
Travma sonrası ortaya cıkabilen fiziksel tepkiler
- Halsizlik, yorgunluk,
- İstah değişiklikleri
- Gerginlik, sinirlilik, tahammülsüzlük
- Baş ağrıları
- Genel sağlık sorunları
Kitlesel travma sonrası ortaya çıkabilen davranışsal tepkiler
- Uyku düzensizlikleri
- Tetikte olma hissi
- Kötü bir şey olacak hissi
- Kişisel çatışmalar
- Sosyal içe çekilme
- Alkol- madde kullanımında artış
Ruhsal travma sonrası görülebilen duygusal tepkiler
- Güven duygusunun kaybı
- Hüzün
- Çaresizlik
- Alınganlık
- Hırçınlık, öfkelenme
- Hissizlik
- Umutsuzluk, karamsarlık
- Suçluluk
Ruhsal travma sonrası görülebilen bilişsel tepkiler
- Dikkat ve konsantrasyon sorunları
- Unutkanlık
- Kararsızlık
- Hafıza kaybı
- Rüyalar, flashback
- Olagan tehlikelerden korunma planları
- Manevi ve dini inançlarda değişimler
Yukarıda sözü geçen belirtilen pek çoğunu deprem gibi bir kitlesel travmaya maruz kalmış kişilerde, bu kişilerin yakınlarında, deprem bölgesinde çalışan yardım ekipleri, basın mensupları gibi bölgeye sonradan gelmiş kişilerde veya deprem haberin almış herhangi bir bireyde görebiliriz. Bu belirtilerin ne kadar kalıcı olacağı, ne kadar işlevsellikle bozukluğu sebep olacağı veya uzun vadeli bir psikolojik sorun yaratıp yaratmayacağı pek çok faktöre bağlıdır.
Deprem gibi olağan dışı örseleyici bir olaydan sonra akut stres reaksiyonu geliştirmek çok normaldir ancak başka psikiyatrik tanılar da geliştirilebilir. Bunlar; akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, uyum bozuklukları, kısa psikotik bozukluk, madde kötüye kullanımı ve bağımlılığı, kişilik bozuklukları, depresyon, somatizasyon, diğer anksiyete bozuklukları , disosiyatif bozukluklar ve yeme bozuklukları olarak sıralanabilir ve ayrıca mevcut psikiyatrik hastalıklar alevlenebilir. Kişilerin ruh sağlını korumak, hangi yaşantıların normal hangi yaşantıların patolojik olduğunu belirmek ve ileri ruh sağlığı hizmetlerine ulaşmalırını sağlamak çok önemlidir.
Travmaya maruz kalan kişilerin sosyal yardım almasına, belirtilerini tanımasına, yakınlarına ulaşmalarına yardımcı olunmalı. Kişilerin istedikleri durumda deneyimlerini anlatmalarına alan tanınmalı ve fırsat verilmeli. Olaydan sonra korku ve kaçınmalar oluşmuş ise bunlar ile ilgili yardım istemekten kaçınılmamalı. Bilgilenmek ve haberleri izlemek yardımcı olabileceği gibi çok yoğun maruziyet ruhsal etkilenmenizi arttırabilir. İlk günlerde ortaya çıkan bazı belirtiler zamanla geçecektir, alkol ya da maddete yönelilmemeli ancak belirtiler sürüyorsa bir ruh sağlığı çalışanına danışılmalı. Kişi bedenine özen göstermeli, yemek yemek, yeri geldiğinde dinlenmek, uyumak, rahatlatan aktivitelerde bulunmak önerilir.
Merkezimiz deprem yaşayan, yakınları depreme maruz kalan deprem travması ve şoku yaşayan insanlarımıza; gönüllü psikososyal destek sunmaktadır.